ESKİŞEHİR’İ TANITIYORUM
Eskişehir, Türkiye'nin başkenti Ankara'nın batısında bir ildir ve İç
Anadolu Bölgesi'nde
bulunmaktadır. Merkezi Eskişehir kentidir.
Eskişehir’in ilçeleri; Han, Seyitgazi, Mihalıççık, Çifteler, Mahmudiye, Günyüzü,
İnönü, Mihalgazi, Sarıcakaya, Sivrihisar, Beylikova ve Alpu’dur.
Merkez Odunpazarı ve Tepebaşı
olarak ikiye ayrılır.
2012 yılının verilerine göre
şehir merkezinin toplam nüfusu 789.750 dir.
Tarihteki eski adı Dorlion'dur. Selçuklu ve Osmanlı Dönemi'nde de önemli bir kavşak
noktası olmuştur. Eskişehir günümüze kadar değişik uygarlıklar altında
varlığını sürdürmüştür. Üzerinde kurulan medeniyetlerden bazıları; Frigya, Bizans, Anadolu
Selçukluları ve Osmanlı
İmparatorluğu'dur.
Şehir, Osmangazi
Üniversitesi ve Anadolu
Üniversitesi'nin
bulunması nedeniyle bir öğrenci kenti haline gelmiştir.
Porsuk Çayı; şehir
merkezini ortadan ikiye böler. Son yıllarda yapılan düzenleme ve projelerle
şehrin sorunu olmaya başlayan nehir güzelleştirilerek, şehre ayrı bir çehre ve
ulaşım yolu olarak ön plana çıkmıştır. Şehir toplu ulaşımında otobüs ve
botların yanında oldukça modern olan tramvay sistemi önemli yer tutmaktadır.
GEZİLECEK GÖRÜLECEK YERLER
Sakarı Ilıcaları
Hasırca
Gümüşkonak Kaplıcaları
Kızılinler
Demiryolları MüzesiEtnografya Müzesi
Çağdaş Cam Sanatları Müzesi
Seyit Battal Gazi Külliyesi
Kurşunlu Külliyesi
Odunpazarı Evleri
Frig Vadisi
Kent Park
Bilim Sanat ve Kültür Parkı
Yazılıkaya
YÖRESEL YEMEKLERİ
Kafkas, Kırım, Balkan
göçmenleri beslenme düzeninin oluşmasına katkılarda bulunmuştur. Bir bakıma,
çeşitli beslenme alışkanlıkları bir diğerini etkileşmiştir. Şehrin yemek
türlerinden bazıları:
Sütlü Ovmaç Çorbası, Haşhaşlı Dolama, Haşhaşlı Bükme,
Toyga Çorbası, Göceli Tarhana, Islat Tarhana, Düğün Köftesi Çorbası, Kelem
Dolması, Harşıl, Katlama Böreği, Mercimekli Mantı, Kuzu Sorpa, Üyken Börek,
Kaşık Börek, Çiğbörek, Köbete, Sarıburma,
Candık, Kavurma Börek, Kıygaşa Kırım - Tatar
mutfağı
Birçok şehrin aksine Eskişehir halkı Eskişehir’e has
olan Kalabak suyunu içer.
MADENLER
Lületaşı
Lületaşı'nın Türkiye’de işlenebilir olanı
yalnız Eskişehir’de bulunmaktadır. "Beyaz altın",
"Denizköpüğü" ve "Eskişehir taşı" gibi adlandırmalar
lületaşının değerini, rengini, çıkış merkezini anlamlı bir biçimde ortaya
koymaktadır. Günümüzde lületaşı süs eşyası ve özellikle pipo yapımında kullanılmaktadır.
Bor
Türkiye’de
ve Dünya’daki borun önemli bir kısmı Eskişehir’de çıkarılır. Bor; cam, emaye,
sabun ve deterjan sanayisinde, tekstil, fotoğrafçılık, boya, borik asit
üretimi, elektrik, tıp sanayi, ilaç ve kozmetik ve böcek öldürücüler yapımında
kullanılır. Perlit, Manyezit, Kalsedon, Krom, Toryum ve Torit Eskişehir'de bulunan diğer
madenlerdir.
Eskişehir, üniversite kenti olması nedeniyle sosyal aktivite yönünden
oldukça zengindir. Şehirde Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir
Tiyatroları'nın üç sahnesi vardır. Birincisi Haller Gençlik Merkezi Tepebaşı Sahnesi'dir. 27 Mart 2001 Dünya
Tiyatrolar Gününde
açılmıştır. Tek sahneye sahip olup salon 202 kişiliktir. Şehir Tiyatrolarının Oyunları
sergilenmektedir. Bir diğeri İki Eylül Caddesi’nde bulunan B.S.M. Turgut Özakman Tiyatro Salonudur.
9 Nisan 2002 tarihinde açılmıştır. Sahne 178 kişiliktir. Şehir Tiyatrolarının
etkinlikleri gerçekleşmekte olup ayrıca dinlenmelik, sergi, seminer ve toplantı
amaçlı da kullanılmaktadır. Sonuncusu ise Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Kültür Sarayı Tiyatro Salonudur
ve 569 kişiliktir. Merkezde Şehir Tiyatroları etkinlikleri gerçekleşmekte ve
ayrıca Devlet Opera ve Bale etkinlikleri gerçekleşmektedir.
Uluslararası Eskişehir Festivali
Uluslararası Eskişehir Festivali, Zeytinoğlu Eğitim, Bilim ve Kültür
Vakfı tarafından ilk kez 1995 yılında düzenlenmiştir. Klasik müzik, Klasik Türk müziği, Türk Halk
müziği, Caz, Blues, Rock, Tiyatro, Çağdaş dans ve bale, sinema, çocuk
etkinlikleri, fotoğraf, resim, heykel sergileri, konferans ve söyleşiler
alanlarında yer veren; her yıl Ekim ya da Kasım ayında düzenlenip dokuz gün
sürmektedir. 2001 yılından beri Zeytinoğlu Vakfı ile Eskişehir Kentsel Gelişim
Vakfı işbirliğiyle gerçekleştirmektedir.
Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu
Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu, Eskişehir Tepebaşı Belediyesi tarafından ilk kez 2001 yılında düzenlenmiştir. Eskişehir ’ in geleneksel pişmiş toprak üretimi ve sanayisinin gelişimine katkı vermek, pişmiş toprağın sanatsal kültürel mirası ile farklı bir yeri olan Eskişehir'in ulusal ve uluslararası kamuoyunda evrensel amaçlar taşıyan bir kültür ve sanat organizasyonu içinde sunmak amacıyla yapılan Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumları kapsamında bilimsel toplantılar, sergi ve gösteriler, sanatsal etkinlikler, atölye çalışmaları, açık hava konserleri düzenlenmektedir. Yaz aylarında düzenlenen ve yaklaşık iki hafta süren bilgi şöleni, festival havasında geçer.
Orta Anadolu'nun batıya açılan kapısı olarak tanımlanan Eskişehir; ulaşım
kolaylığı, enerji olanakları, uygun tarımsal yapısı ve zengin maden
kaynaklarının yanı sıra sanayide de oldukça gelişmiş illerden birisidir.
Şehir nüfusunun kırsal nüfusa göre hızla büyümesi, yetiştirilmiş bir iş
gücü potansiyelinin varlığı, ilin coğrafi bakımdan dâhili pazarlara
yakınlığı, enerji ve hammadde kaynaklarının uygunluğu, sanayi için gerekli
altyapı yatırımlarının yeterli olması ve ulaşım kolaylıkları, bölge
sanayisinin giderek gelişmesini sağlamıştır.
|
Sanayi
Eskişehir mevcut sanayi alt
yapısıyla yatırımcıların tercih ettikleri bir bölge konumundadır. Batı Anadolu
ve Marmara Bölgeleri'nde gelişme alanı bulunmayan sanayi için il her türlü
uygun altyapı tesisleriyle donatılmış mevcut Organize Sanayi Bölgesi ile son
derece cazip bir sanayi merkezi haline gelmektedir.
Ülkemizin tek uçak motor
fabrikası (TUSAŞ) ile dizel lokomotif motoru üreten tek fabrikası (TÜLOMSAŞ)
ilimizdedir. Yine ülkemizin en yüksek kapasiteli buzdolabı (ARÇELİK) ve
kompresör fabrikası ilimizde olup, 2. buzdolabı fabrikasının kuruluş
hazırlıklarına başlanmıştır.
Ayrıca bisküvi üretimi ve soba
üretiminde de ülke genelinde ağırlıklı bir paya sahiptir.
Eskişehir’in
Tanınmışları
Yunus Emre
Yunus Emre,
Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsü olan bir halk şairi ve düşünürüdür. 1240’da
doğmuş ve 1321’de vefat etmiştir.
Nasreddin Hoca
Nasreddin Hoca, Orta Çağ
döneminde Akşehir ve Konya'da, Selçuklu veya Osmanlı Devleti döneminde var
olduğuna inanılan mizah figürü. Nasreddin Hoca, komik hikâyeleri ve
fıkralarıyla hatırlanan ve aynı zamanda halkçı bir bilgeydi. 1208’de doğmuştur
ve 1284’de vefat etmiştir.